Glikoz basit bir şekerdir. C6H12O6 moleküler formülüne sahiptir. Karbonhidratların bir alt kategorisi olan en bol monosakkarittir. Glikoz içeren bir yiyecek yediğinizde, enerjiye dönüştürülür.
Glikoz
Glikoz basit bir şekerdir. Moleküler formülü C6H12O6’dır. Bir karbonhidrat türü olan en bol monosakkarittir. Bitkilerde ve hayvanlarda doğal olarak bulunur. En bol bulunan basit şeker olmasının yanı sıra, karbonhidratların bir alt kategorisi olan en bol monosakkarittir.
Glikoz doğal gıdalarda bulunur ve laboratuvarda sentezlenebilir. En yaygın monosakkarittir ve tüm canlı organizmalar ana yakıt olarak glikoz kullanır. Fotosentez sırasında bitkiler glikoz üretir ve onu amilopektin ve nişasta şeklinde depolar. Glikoz ayrıca hayvanlar için enerji kaynağıdır.
Glikoz iki kategoriye ayrılabilir: doğal şeker ve ilave şeker. Doğal şekerler doğrudan gıdalardan alınan glikozu içerirken, eklenen şekerler üretim sırasında eklenen glikozu içerir. Her on Amerikalı yetişkinden sadece birinin her gün önerilen miktarda meyve ve sebze yediği bir gerçektir. Ve on yetişkinden altısı, olması gerekenden daha fazla ilave şeker tüketiyor.
Glikozun Kimyasal Yapısı
Glikoz veya aldoheksoz, altı karbon atomu içeren basit bir şekerdir. Bir halka ve bir açık zincir olmak üzere iki farklı kimyasal formu vardır. Her iki form da diğer maddelerle reaksiyonlar yoluyla glikoza metabolize edilebilir. Örneğin, glikoz, oksim oluşturmak için hidroksilamin ile reaksiyona girer, hidrojen siyanür siyanohidrinler üretir ve bromlu su bir aldehit grubu üretir.
Glikoz, altı karbon atomu ve on iki hidrojen atomundan oluşan moleküler bir yapıya sahip bir monosakkarittir. Bu yapı onu altı karbon atomu, on iki hidrojen atomu ve altı oksijen atomuna sahip olduğu anlamına gelen heksoz adı verilen bir şeker türü yapar.
Vücuttaki Emilimi
İnsan vücudunda glikoz, enerji metabolizmasında önemli bir rol oynayan önemli bir makro besindir. Açlık kanındaki konsantrasyonu tipik olarak 4,4 ila 6,1 mmol/L gibi dar bir aralıktadır. İnce bağırsakta, oligosakkaritler ve polisakkaritlerin parçalanmasından elde edilir. Bu moleküller, glikoz üretmek için enzimatik hidrolize uğrar.
İnce bağırsakta glikoz emiliminin ana moleküler mekanizması, SGLT1 enzimi tarafından aktif taşımadır. Hem yüksek hem de düşük karbonhidrat yükleri altında kan dolaşımına glikoz giriş oranını belirler. Glikoz emilimine katkıda bulunan ikinci bir mekanizma, su akışı ile paraselüler taşımadır.
Kan Şekeri Seviyelerine Etkisi
Kan şekeri seviyeleri çok çeşitli faktörlerden etkilenir. Bu faktörlerin çoğu diyet ve egzersizle kontrol edilebilir. Uygun kan şekeri yönetimi, diyabet, kalp hastalığı ve diğer komplikasyonları önlemek için gereklidir. Sağlığınızı korumanın yanı sıra, uygun kan şekeri yönetimi, gün boyunca aktif ve enerjik kalmanıza yardımcı olabilir.
Karbonhidratların yüksek kan şekeri seviyelerine en büyük katkıda bulunanlar olduğunu hatırlamak önemlidir. Bu yüzden porsiyon boyutlarınıza dikkat etmeniz ve mümkünse tam tahıllara geçmeniz önemlidir. Ayrıca düzenli olarak yemek yemek, yemekten sonra kan şekerindeki ani yükselmeleri kontrol etmeye yardımcı olacaktır. İdeal olarak, her üç ila beş saatte bir yemek yemelisiniz.
Kortizol Seviyeleri Üzerindeki Etkisi
Glikozun kortizol seviyeleri üzerindeki etkisi, vücudun glikoz metabolizması için önemlidir. Stresli bir duruma tepki olarak, vücut bir stres hormonu olan kortizol salgılar. Kortizol, kan şekeri seviyelerini yükseltir ve karaciğerde glikojenin parçalanmasını destekler. Fazla glikoz kan dolaşımına salınır ve bu da diyabete yol açabilir. Bu hormon ayrıca kardiyovasküler sorunlara da neden olabilir.
Adrenokortikal stres yanıtı, beyindeki enerji kullanılabilirlik merkezleri tarafından kontrol edilir. Glikoz seviyeleri düşük olduğunda, strese adrenokortikal yanıt engellenir. Enerji alımını azaltan oruç, adrenokortikal stres reaksiyonunu da baskılayabilir.
Yorum Yok